Dayım 3

      Dayım 3 için yorumlar kapalı

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Dayım 3
Sevgilim, mektubum uzadı biliyorum, fakat sana her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağıma söz vermiştim. Beni hoş görmelisin. Anlatmaya devam ediyorum.

Dayımla birbirimize oral seks yaptığımız ve bir de gidip annemin odasına kaçamak yaptığı o geceden sonra iki gün görüşemedik. Konser işi çıkmış, güneye gitmişti. Gelmesini iple çekiyordum. Ruh gibi dolaşıyordum ortalıkta… Annemden köşe bucak kaçmaya çalışıyordum. Sanki sevgilisini elinden almışım gibi hissediyordum.

Sonunda bir gün eve girerken yakaladı annem beni… Kolumdan hışımla tuttu,

“Gel bakalım küçük hanım, biraz görüşelim seninle…” dedi dişlerinin arasından…

Korkarak, ne diyeceğini merak ederek arkasına takıldım, salona gittik. Koltuğa oturttu beni… Önümdeki sehpaya bir kol düğmesi, bir külot koydu. Benim ağı sarımtırak bir renk almış kirli külodum…

“Bunlar ne Gül hanım?” dedi. Şaşırarak baktım.

“Kirli çamaşırım, ne var bunda, niye soruyorsun?” dedim.

“Beni aptal yerine koyma kızım. Bu külot senin, biliyorum. Ve ben onu nerede buldum biliyor musun?”

İşin rengi anlaşıldı. Aşıkları gizlice dikizlediğim gece geldi aklıma… Geceliğimin altından külodumu sıyırışım, heyecanla ayağımı silkeleyip yere atışım, mastürbasyon yapışım… Aptal kafa… O heyecanla oracıkta bırakıp gitmiştim ıslanmış külodu… Aklıma bile gelmemişti aramak… Bu badireyi atlatırsam bundan sonra daha dikkatli olmalıydım.

“Sanırım biliyorum…” dedim alçak sesle…

“Dayının odasının önünde, yerdeydi. Islaktı. Peki bu kol düğmesini nerede buldum dersin?”

“Bilmem… Nerede?”

“Dayının kol düğmesi bu… Onu da senin odanda buldum, yatağının yanında, yerde… Anlat bakalım şimdi… Neler karıştırıyorsun sen? Dayının kol düğmesi senin yatağının yanında ne arıyor? Külodun dayının oda kapısında ne arıyor? Gerçeği anlatacaksın bana, tamam mı?”

Kolumu tutmuş, sarsıyordu sinirli sinirli konuşurken… Hırsla kolumu çekip kurtardım. Aynı tonda cevap verdim anneme,

“Peki senin bana anlatacağın bir şey yok mu anneciğim?” dedim alaylı bir tavırla… Şaşalama sırası ondaydı…

“Ne gibi? Ne anlatacakmışım ben sana? Hesap verecek olan sensin küçük hanım…” Yüzsüzlüğü ele aldım iyice… Baskın çıkmalıydım, yoksa işler sarpa saracaktı,

“Bu külot hanımefendi, dayımın oda kapısında çıkarıldı. Evet, suçluyum. Dayımı bir kadınla sevişirken röntgenledim. Dayanamadım onları seyrederken, külodumu çıkarıp mastürbasyon yaptım. Peki, hiç sormayacak mısın o kadın kimdi diye?” Bekledim, kızarıp bozaran annemden ses çıkmadı. Kadının kendisi olduğunu biliyordu elbette…

“Benim sevgili dayım, öz ablasıyla sevişiyordu anne… Seninle… Değme porno filmlerini aratmazdı sevişmeniz… Dayımın altında bacaklarını açmışken, sikinin üstünde zıplarken öyle kendinden geçmiştin ki, kalçalarını öyle çalkalıyordun ki, benim sizi röntgenlediğimi, sizi seyrederken kendimi okşadığımı görmedin bile…”

Yüzü sapsarı oldu bu kez annemin… Dizleri titriyordu, koltuğa oturmak zorunda kaldı. Pişman oldum bir an, dozu fazla mı kaçırdım ne? Yine de devam ettim savunmama…

“Ha, kol düğmesini soracak olursan… Ertesi gece kardeşin ziyaretime geldi. Yeğenine… Konserim var diye uyutmuş seni… Planlı programlı… Meğer o gece, sizi sikişirken izlediğimi, mastürbasyon yaptığımı görmüş… Belki hesap soracaktı, belki de l****a yeğeniyle seks yapmaya geldi dayım… Ama sonuçta tahrik etti, baştan çıkardı beni… Sevişti… Sonra da senin yanına gitti. Geceyi seninle bitirdi. Bütün gece inledin dayımın altında…”

“Ne? Nasıl? Seks mi yaptınız?” Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

“Evet, seks… Ama merak etme… Dokunmadı bana, kıyamadı. Sadece oral seks yaptık birbirimize… Ama neticede seks yaptık işte… Evet… Benim hikayem bu işte… Annesiyle öz kardeşinin seks yapmasını izleyen kız hikayesi… Peki senin hikayen ne annecim?”

Gözleri dolmuştu annemin… Konuşmaya başladı. Uzun uzun anlattı bana…

Dedemin işi nedeniyle ikisi ücra bir bölgede, yalnız, beraber büyümüşler. Çevrede bir tane bile yaşıtları yokmuş. Birbirlerinden hiç ayrılmıyorlarmış. Büyümüşler, ergenlik dönemleri de beraber geçmiş. Birbirlerini hastalık derecesinde seviyorlarmış. Kanları kaynayan yeni ergenler seksi de beraber keşfetmişler. Doktorculuk, anne-babacılık derken iş gerçeğe dönüşmüş. Her buldukları fırsatta sevişiyorlarmış.

Bir gün yatakta sevişirlerken eve gelen anneannem ikisini çırılçıplak, orgazm oldukları anda yakalamış, kıyameti koparmış. Sonrası rezalet… Dedem günlerce dövmüş ikisini de… Dayımı uzak akrabanın birinin yanına yollamışlar. Annemi de apar topar henüz onyedi yaşındayken babamla evlendirip Almanya’ya gelin göndermişler.

Annem Almanya’dayken ne aramış, ne de sormuşlar. Benim doğumuma bile gelmemişler. Dedemin üzüntüden kalp krizini geçirdiğini sonradan öğrenmiş. Cenazesine bile gelememiş. Annem Almanya’da, dayım askerde, çalışmada, seneler geçmiş.

Babam vefat edince iyice yaşlanan anneannemi zor bela razı edip tekrar buraya, bu kez yanında kızıyla ve bol parayla beraber gelmiş. Paranın ve aldığı evin yardımıyla anneanne biraz yumuşamış, dayımı yanlarına almalarına göz yummuş. İki aşık tekrar birleşmişler. Daha rahat edebilmek için alınan bu müstakil evde benim de gördüğüm gibi mutlularmış.

“Peki, şimdi sorun ben miyim anne?” dedim anlatısı bitince…

Cevap vermesine kalmadan dış kapı açıldı, elinde valizi ve gitar kutusuyla dayım girdi içeriye… Bizi allak bullak olmuş otururken görünce direkt yanımıza geldi, soran bakışlarla yüzümüze baktı. Anneme,

“Hayırdır abla? Önemli bir şey var gibi?”

“Biliyor…” dedi annem kısaca… Her şeyi anlatan tek bir kelimeyle… Dayım bana baktı bu kez, ben de

“Biliyor…” dedim gülümseyerek, dayı yeğen yaşadığımız o oral seks gecesini annemin öğrendiğini ima ederek… Dayım derin bir nefes aldı,

“Peki… Bakın, ne yapalım kızlar? Şimdi, hemen konuşmayalım bu konuyu… Biraz içimize sindirelim, düşünelim. Ben yarın Bodrum’a gidiyorum, bir büyük otelin orkestrasında çalacağım. İsterseniz siz de gelin, hem tatil yapalım, hem konuşalım uzun uzun… Sakin kafayla… En önemlisi etrafımızda annem yokken… Ne dersiniz?”

Annem yüzüme baktı,

“Konuşacak bir şey yok aslında ama, madem sen istiyorsun, peki aşkım…” dedi. Aşkım sözcüğünün üzerine basa basa…

Karar verilmişti. O gün hazırlıkla geçti. Valizlerimizi toparladık, bikiniler, güneş kremleri vs. Ertesi gün anneannemi evde bırakıp egzantirik dayımın üstü açık eski arabasıyla yola çıktık. Bayılıyordum bu adama… Sanki hiçbir şey olmamış, yaşanmamış gibi, şarkılar, fıkralar, molalar… İki kardeş önde, ben arkada, öyle neşeli, öyle güzel bir yolculuk yaptık ki…

Otele geldik. Dayım yalnız kalacağı odayı değiştirmiş, farkını verip suit bir oda tutmuştu bizim kalacağımız dönem için… Çok geniş ikiz yataklı bir oda, yanında tek yataklı benim yatacağım bir küçük bölüm, banyo, lüks mobilyalar falan… Hesapta onlar karı koca, ben de kızları oluyordum oteldekiler için… Duşumuzu aldık, akşam üzeri olmuştu zaten, giyinip yemeğe indik.

İki güzel kadın iki kolunda, yakışıklı dayımla restorana girdiğimizde ilgiyi üzerimize çektik. Annemle sütyene ihtiyaç duymayan iri göğüslerimizi meydana çıkaran degajesi, uzun bacaklarımızın ve kalçalarımızın güzelliğini ortaya seren eteği minicik, dekolte birer abiye kıyafet, yüksek topuklu lame iskarpinler, uzun sarı saçlar ve makyajlarımızla bir manken edasıyla yürüyorduk dayımın iki yanında… Yuvarlak masa bizim için donatılmıştı restoranda, nefis yemekler, kırmızı şarap, dayım için rakı…

Müzik, eğlence, su gibi akan şaraplar, harika bir gece geçirdik. Restoranda çalan arkadaşı piyanistin canlı müziği eşliğinde teker teker ikimizle de dans etti dayım… Kollarında başımı döndürdü. Hareketli müziklerde hep birlikte dans ettik, oryantal müzik çıktığında masada oturan dayımın karşısında anne kız kalçalarımızı sallaya sallaya, çalkalayarak erkeğimize oryantal dans gösterisi yaptık.

Gece yarısını bir hayli geçe, sallana sallana odamıza çıktık. Yine dayımın kolundaydık, ama bu kez başımız döndüğünden, düşmemek için girmiştik koluna…

Odanın kapısını kartla açan dayım ikimizi de bırakmadı, üçümüz beraber geniş yatağa yöneldik, sırt üstü serildik kaldık. Annem iyice sarhoş olmuş, diline takılan oynak bir şarkıyı mırıldanıp duruyordu mutlulukla… Kıkır kıkır gülüyorduk her şeye…

Dayım kalktı, hafif sendeleyip ayakta durdu, gömleğinin düğmelerini açmaya, üzerinde ne varsa çıkarıp atmaya başladı. Az sonra çırılçıplak kalmıştı. Aleti inik olduğu halde önünde kalın kalın sallanıyordu kıpırdadıkça… Çok güzel görünüyordu gözüme…

Bize baktı. Benim onu izlediğimi görünce elimden tutup kaldırdı, sarılıp öptü sımsıkı, sonra işi ilerletmeden beni de soydu. Zaten bir elbise vardı üzerimde, bir de külodum… İpek elbiseyi omuzlarımdan sıyırıp yere bıraktı. Önümde diz çöküp külodumu sıyırdı, tüylü üçgenime ıslak bir öpücük kondurdu.

Ayağa kalktığında önündeki erkekliği de kalkmış, sertleşmişti. Yine sarıldı. Penisi önüme batıyordu. Dudaklarımı öptü, göğüslerimi okşadı hayran hayran… İkimiz de çıplak kalmıştık. Bir tek annem vardı giyinik olarak… Dayım seslendi,

“Abla, hadi sen de soyun canım, yatalım…” dedi anneme… Annem dirseklerinin üzerinde doğrulmuş bize bakıyordu. Peltekleşen dilini zorlukla döndürerek,

“Heyy… Siz… Ne yapıyorsunuz böyle çıplak çıplak..?” dedi. Bir yandan da gülüyordu halimize… Biz de ona gülüyor, kıkırdaşıyorduk sürekli…

Dayım eğildi, annemi evire çevire üzerindeki elbiseyi, çamaşırlarını çıkardı. Ben de ayakkabılarını çıkardım ayağından. Yatağa uzattık. Dayım yanına uzandı annemin… Beni de kendi yanına çekti.

Erkeğimiz ortamızda, çırılçıplak yatıyorduk üçümüz de… Dayım bana eğildi, uzun uzun, dillerimizi de karıştıran bitirici bir öpücükten sonra döndü, anneme sarıldı, onu öpmeye başladı.

Alkolün etkisinde olan annem de dayıma karşılık vermeye başladı. Dayımın haşin öpüşleri, üzerindeki ağırlığı, her yerini okşayan elleri azdırmıştı annemi… Zevkle inledi. Yattığı yerde kıpırdandı, bacaklarını araladı, dayımı kendine çekti. Hala öpüşüyorlar, birbirlerini yiyorlardı. Dayımın heybetlisi bacaklarının arasında, çıplak kadınlığına, karnına baskı yapıyordu. Annem ıslandığını gördüğüm kadınlığına dayımın siki her değdiğinde inliyordu sürekli…

Bir ara inleyerek başını çevirdiğinde beni gördü. Yanıbaşlarında uzanmış, iki kardeşi izliyordum merakla, aşırı tahrik olmuş bir vaziyette… Elim apış aramdaydı. Bastırıyor, sıkıyordum. Zonklamasını durdurmak istercesine avucumun içine almıştım şeftalimi… Islanmıştım.

“Levent… Dur… Yapma… Gül… Yanımızda…” diye inledi. Dayım boynunu emerken zorlukla yanıtladı,

“Ohhh… Abla… Duramam ablacım… Duramam… İçine girmem lazım… Bütün gece delirttiniz beni… Seni sikmeden bırakamam… Ohhh… Güzel kadınım benim… Çok güzelsin… Harikasın…” Başını çevirip bana baktı, baştan aşağıya süzdü,

“Kızın da aynı senin gibi abla… Tıpkı senin genç kızlığın… Ayıramıyorum, sen zannediyorum ona baktıkça… Şunun güzelliğine bak… Senden almış bu güzelliği, seksiliği… Gel buraya Gül… Yaklaş…”

Dayımın beğenisinden, hayranlığından koltuklarım kabarmış, gururlanmıştım. Onun gibi yakışıklı, olgun bir erkeğin beni beğenmesi hoşuma gidiyordu. Uysal uysal dediğini yaptım. Saten çarşafın üzerinde kayarak yanlarına yaklaştım. Uzanıp dudaklarımı öptü dayım… Saçlarımı haşince tutmuş, eme eme öpüyordu körpe dudaklarımı…

Annem altında kıpırdandı,

“Heyy… Hadi devam et… Beni bırakma…” dedi o alkolle peltek, fakat arzuyla boğuklaşan sesiyle… Sanki az önce benden utanan o değilmiş gibi… Şehvet, seks güdüsü her şeyi unutturuyor işte böyle…

Dayım zorlukla dudaklarını ayırdı benden… Doyamıyor gibiydi. Benimse başım dönüyordu. Şaraptan, mutluluktan, zevkten… Elimi tuttu, penisine götürdü,

“Sikimi tut canım…” dedi.

Böyle adlı adınca söylemesi de ayrı tahrik ediyordu beni… Tuttum sikini ben de… Parmaklarımla kalınlığını kavramaya çalıştım. Annemin bacaklarının arasında dizlerinin üzerinde duruyordu dayım… Siki taş gibi olmuştu. Damarlarının zonkladığını hissediyordum parmaklarımda… “Eğil ve yala onu… İyice ıslansın…” dedi.

Yine uysalca emrini yerine getirdim. Eğilip dayımın sikini bol tükürükle beraber yaladım. Her yerini… Sırılsıklam yaptım. “Yerine sok şimdi…”

Şaşırarak yüzüne baktım,

“Ne? Nasıl dayı?” Elini uzatıp göğsümü okşadı, sıktı.

“Yerine sok dedim” Annemin yüzüne baktı. Gözleri bekleyişle, arzuyla, şehvetle kısılmıştı annemin… Heyecanla, dudakları titreyerek bekliyordu altında…

“Baksana, nasıl istiyor anneciğin… Nasıl bekliyor…”

Elini annemin içinden sular akan kadınlığına götürüp bir iki parmağını içine soktu, çıkardı. Bana gösterdi. Parmakları su içinde kalmıştı. Annemin zevk sularıyla ıslanmıştı parmaklar… Yaladı onları…

“Hadi bir tanem… Bize katıl… Yardım et bana ve annene… Elindeki şeyi anneciğinin ıslak amına sok… Bu gece doyurayım onu… İki gecedir sikimi yemiyor annen… Özlemiştir… Sikimi yemeden uyuyamaz ablam…”

Ablası yine mırıldandı, elini uzatıp dayımın göğsünü okşayarak,

“Ohhh… Evet aşkım… Senin sikini yemeden uyuyamam ben… Hadi sok bana onu… Doyur beni…”

Annemin dizini tutup yatırdım, bacağını biraz daha aralamasını sağladım. Dayım yanaştı. Sikini tutup annemin kadınlığına götürdüm. Başını sürttürdüm biraz… Az önce yaladığım alet, annemin am dudaklarında, klitorisinde kayarak dolaştı. Annem zevkle inledi. Başı yastığa düşmüş, gözleri kapalı, az sonra yaşayacağı zevkin beklentisiyle inleyerek koca sikin içine girmesini bekliyordu.

“Biraz daha sürt l****am… Anneciğin biraz daha zevk alsın. Ohhh… Seksi ablam benim… Aşkım…”

Birkaç kez daha sürttüm penisini. Annemin amından iyice sular akıyor, yatağı ıslatıyordu artık… Dayımın kalın aleti yararak girdi annemin dudakları şişmiş kadınlığına… Santim santim soktu içine… Annem inliyor, başını sağa sola çeviriyor, dudaklarını ısırıyordu yarak içine girerken…

Yarıdan sonra parmaklarım engel olmaya başlayınca elimi çektim. Dayım bir hamlede ablasının amına soktu sikini… Sonra gidip gelmeye başladı. İnleterek, bağırtarak sikiyordu annemi…

“Yoruldum” dedi biraz sonra…

Kalktı annemi bir hamlede çevirip yatağın üzerinde domalttı. Annem kukla gibi her istediğini yapıyordu. Aldığı korkunç zevkin hatırına o leb demeden leblebiyi getiriyor, ne isterse ikinciyi söyletmiyordu. Dayım annemi belinden tutup arkadan girdi kadınlığına… Annemin inlemeleri arttı. Dayımın da…

Kalçalarını tokatlaya tokatlaya girip çıkıyordu arkasında… Kasıkları terden ıslanmış kalçalarına çarptıkça şaklama sesi otel odasında yankılanıyordu. Bir yandan da elini uzatmış, alttan klitorisini ovalayıp duruyor, annemi zevkten bağırtıyordu.

Bir an sikini çıkardı, eğilip annemin açılıp kapanan arka deliğini yaladı, somura somura emdi, ıslattı. Sonra kalın siki bir hamlede arka deliğine sokuverdi annemin… Annem acıyla inledi,

“Ahhh… Canım yandı… Acıttın aşkımm…“ Sanırım anal sekse alışkındı annem… İnlemesine rağmen sanki daha kolay girmişti arkaya… Dayım annemin arka deliğinde, yine aynı hızla, hoyratça sikiyordu annemi…

“Hadi Gül… Bebeğim… Bebekken yaptığını yap… Annenin memesini em… Hadi bebeğim…”

Şaşırdım önce… Nasıl bir sapıktı bu adam? Sonra düşününce nedense makul geldi söylediği… Öyle ya… Birbuçuk yıl boyunca emmişim bu memeleri ben… Annem anlatırdı hep, dişlerim çıktıktan sonra bile emmeye devam etmişim.

Dayım tutup sertçe yatırınca mecburen dediğini yapmak zorunda kaldım. Yatakta sırt üstü yatıp, kalçalarımı oynata oynata annemin altına girdim. Domalmış vaziyetteki annemin aşağıya sarkan memesini kavrayıp ucunu cork cork emmeye başladım. Annem iyice çıldırdı. Feryatları arttı.

Dayım bacağımdan tutup kendine çekti biraz beni… Elini bacaklarımın arasına götürdü, benim klitorisimi okşamaya, parmaklarının arasında sıkmaya başladı. Annemin meme ucu ağzımda emerken boğuk boğuk inlemeye başladım ben de… Dayımın parmakları bir klitorisimde dolaşıyor, bir am dudaklarımı okşayıp arka deliğime iniyor, ıslak parmağını minik deliğime batıra batıra okşuyordu deliğimi…

En sonunda elini bir yapay penis gibi kullanıp orta parmağını göt deliğime sokup çıkarırken aynı anda başparmağıyla da klitorisime baskı yapmaya başladı. Sanki gerçek bir erkek penisiyle anal seks yapıyordum, arkamdan beceriyordu beni erkeğim… Zevkten kıvranıyordum. Artık annemin memesini emmeyi falan unutmuştum.

Otel odasında kasırga hüküm sürüyordu sanki… Sevgili dayım, sikici aygırımız, ana kız ikimizi birden beceriyordu. Ablasını sikiyle, beni de eliyle… Hangimiz önce geldi, hangimiz feryat figan orgazm olup diğerlerini ateşledi bilmiyorum. Yan odalarda kalan varsa sanırım uyuyamamışlardır gürültümüzden…

Sonunda fırtına bitti. Oda sessizliğe büründü. Üçümüz de yatağa serilip kaldık. Dayım ortamızda, hepimiz sırt üstü yatmış vaziyette, soluk alıp vermelerimiz duyuluyordu sadece… Bir de klimanın mırıltısı…

“Sizi seviyorum.” dedi dayım mutlulukla… “İkinizi de çok seviyorum. Siz olmadan ölürüm ben…”

Annemle sözleşmiş gibi aynı anda dayıma döndük… O da sanki bunu bekliyormuş gibi kollarını açıp kucakladı ikimizi… Göğüslerimiz dayımın bedenine dayanmış, bir bacağımızı bacağının üzerine atmış, başımızı onun geniş, kaslı göğsüne, bir elimizi karnına koymuş vaziyette uykuya daldık.

Dayım kıpırdandıkça hala ıslak olan am dudaklarımın, onun bacağına yapışıp gıdıklandığını, huylandığımı hatırlıyorum bir de… Bebek gibi uyudum dayımın kollarında…

Bugünlük de bu kadar sevgilim… Gerisini yarın yazayım sana…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32